Mikro Enjeksiyon (ICSI) Yöntemi

mikro enjeksiyon nedir

Yumurta alınması ardından özel işlemlerden geçirilerek en kaliteli ve olgun olanları ayrılır. Ayrılan olgun yumurtaların her biri içerisine mikromanipülatör cihazı ile sperm enjeksiyonu gerçekleştirilir. Sperm ile buluşturulmuş yumurtalar, anne rahmine benzeyen özel hazırlanmış solüsyonlar içerisinde bekletilir. Bu bekleme işlemi inkübatör adı verilen cihazlar içerisinde gerçekleştirilir. Mikroenjeksiyon ardından 16- 18 saat sonrasında ise yumurtaların döllenme durumu değerlendirilir.

Mikro Enjeksiyon (ICSI) Yöntemi

Mikroenjeksiyon yöntemi uygulanırken bir yumurtanın içine canlı bir sperm özel araçlar ile yerleştirilir ve anne rahmine benzer özelliklere sahip olan özel ortamlarda (inkübatör) saklanır. Böylece sperm yumurta içine girebilir ve döllenme oluşturulabilir. Mikroenjeksiyon yöntemi ile yumurtanın döllenmesi normal şartlara göre sperm ile yumurtanın birleşme olasılığı daha yüksek olur.

Mikro Enjeksiyon (ICSI) Nedir?

Tüp bebek tedavisinde kullanılan döllenme yöntemlerinden biri olan mikro enjeksiyon bir diğer adıyla ICSI, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen bir işlemdir. Mikro enjeksiyon yöntemi sperm azlığı gibi durumlarda da gebelik olasılığını arttıramaya yardımcı olur. Hem kadın hem erkeklerde oluşan birçok probleme çözüm olan mikroenjeksiyon yöntemi oldukça başarılı bir teknik olarak sıklıkla tercih edilir.

Mikro Enjeksiyon Yönteminin Başarı Oranı Nelere Bağlıdır?

ICSI’da hem yumurta sayısı ve kalitesi hem de sperm sayısı son derece önemlidir. Yumurta kadar sağlıklı sperm de bulunması gerekmektedir. Spermin yeteri kadar bulunması ve meni yapısının döllenmeye uygun olması başarı oranını %90’a kadar çıkarmaktadır. Azospermi gibi durumlarda cerrahi uygulamalar ile sperm elde edilebilir ve mikroenjeksiyon bu şekilde de uygulanabilmektedir.

Başarı oranı ile yumurta olgunluğu arasında büyük bir bağlantı bulunmaktadır. Mikroenjeksiyon gerçekleştirilmesi için olgun yumurtalar olması gerekmektedir. Enjekte edilen spermlerin meni yapısı da bir kez daha döllenme oranını etkilemektedir. İşlemler sonucunda tüm embriyolar aynı kalite düzeyine sahip olmayabilmektedir. Bundan dolayı yumurta ve sperm sayısı fazla olan durumlarda başarı oranı daha yüksek olmaktadır.

Mikroenjeksiyon Hangi Durumlarda Uygulanır?

Mikroenjeksiyon genellikle erkek kaynaklı kısırlık problemleri kapsamında tercih edilen bir yöntemdir. Sperm sayısı düşük olan, yeteri kadar sperm hareketi bulunmayan, spermde şekil bozuklukları yer alan ve daha öncesinde in vitro fertilizasyon (IVF) yönteminde döllenme oranı düşük olan kişilerde uygulanmaktadır. Kadınsal kaynaklı nedenler arasında ise yumurta sayısı az olan kadınlar için uygulanmaktadır.

Mikro Enjeksiyon ile Tüp Bebek Tedavisi

Mikroenjeksiyon yöntemi kısaca açıklanacak olursa kadında bulunan yumurta hücresinin içine sperm hücresinin özel yöntemler ile enjekte edilmesi ile gebelik elde edilmesini sağlayan bir yardımcı üreme yöntemidir. Mikroenjeksiyon tüp bebek yöntemi basit ve acısız bir işlem olduğundan ayrıca olumlu sonuç almada başarı oranı yüksek bir tüp bebek tedavisi yöntemi olduğundan çeşitli takip ve tetkikler sonucunda uygulanabilir.

Mikroenjeksiyon Yönteminin Avantajları Nelerdir?

Klasik ve alışılagelmiş yöntemler arasında yer alan In vitro fertilizasyon (IVF) günümüz teknolojisine göre geri kalmış bir yöntem olmaktadır. ICSI, IVF’ye kıyasla daha yüksek bir başarı oranına sahiptir. IVF’de her bir yumurta için sperm sayısının yeteri kadar bulunması gerekirken, ICSI ihtiyaç olan sperm sayısını düşürmektedir. Bundan dolayı başarı oranı düşük sperm sayısı durumunda daha yüksektir.

IVF’de yumurta ve sperm aynı ortama konularak döllenme gerçekleşmesi beklenir. ICSI’de ise sperm direkt olarak yumurta içine enjekte edilir. Bu da başarı oranını son derece arttıran farklılıklar arasındadır.

Mikroenjeksiyon Fiyatları

Mikroenjeksiyon uygulaması günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılan bir uygulama olup farklı hastane ve alanında uzman hekimler tarafından gerçekleştirilir. Mikroenjeksiyon fiyatları uygulama yapılan hastaneye ve uygulamayı yapan doktor ve ekibine göre farklılık gösterebilir.