Kişiye Özel Tüp Bebek Tedavisi
Kısırlık altında yatan neden kişiden kişiye farklı olabileceği gibi aynı neden olsa bile şartlar yine değişkenlik gösterebilir. Yumurtalıkların uyarılıp büyümelerinin sağlanması, gelişen yumurtaların toplanarak laboratuvar ortamında spermle birleştirilmesi, oluşturulan embriyoların uygun gelişimi tamamlaması halinde rahime yerleştirilmesi tüp bebek tedavisinin genel işleyişidir. Her bir adım dahil olmak üzere toplam üç aşamadan oluşmaktadır. Kişilerin bulunduğu durum ise bu üç aşamada farklılıklar yaratabilmektedir. Mevcut şartlar tedavi şeklini değiştirdiği gibi tedavi başarısını da etkilemektedir. Doğru adımların izlenmesi tüm sürecin başarısını derinden etkilemektedir.
Kişiye Özel Tüp Bebek Tedavilerinde Ne Gibi Farklılıklar Olabilir?
Bahsettiğimiz gibi tüp bebek tedavisi üç aşamadan oluşmaktadır. İlk adım yumurtaların alınıp laboratuvar ortamında sperm ile birleştirilmesinden oluşan adımdır. Yumurtalık rezervi iyi olan bir kadın üzerinde tedavi uygulanıyorsa, başlangıçta aşılama tedavisi uygulanabilmektedir. Bu sayede hem yumurta sayısı hem de yumurta kalitesi artması hedeflenir. Böylece daha sonrasında oluşturulan embriyolar arasında en sağlıklı olanları rahime yerleştirilerek tedavinin başarı oranı arttırılır. Tam tersi bir durumda ise bazı kadınlar genç yaşta olsa bile yumurta rezervi sayısı düşük olabilmektedir. Bu gibi durumlarda aşılama tedavisi mevcut durumu olumsuza götürebilir. Yüksek dozda uygulanan aşılama az sayıda bulunan yumurta rezervini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bundan dolayı bu kişilerde mevcut rezervler kullanılır.
Döllenme ve oluşan embriyo kalitesi de birçok etkenden kaynaklı değişebilmektedir. Bu durumlarda en uygun tedavi yöntemi kişilere özel şekilde belirlenir. Çiftin geçmişi ve yaşadıkları dinlenerek değerlendirme altına alınmalı ve bu kapsamda bir tedavi planı yapılmalıdır.
Üçüncü aşamaya gelinen bir tedavide rahim iç yapısı ve hormon seviyeleri son derece önemlidir. Kaliteli bir şekilde döllenmeyi başarmış sağlıklı embriyolar, uygun şartlardaki bir rahme yerleştirilmelidir. Bu sayede tedavi istenen şekilde tamamlanabilir. Bu noktada öncelikle rahim iç zarı kalınlığı değerlendirilir. Embriyonun tutunabilmesi için rahim iç kısmının yeterli kalınlıkta olması gerekmektedir. Yeterli olmadığı durumlarda kalınlaşması sağlanması adına ilaç tedavilerine başvurulur. Kalınlık sağlanana kadar embriyolar dondurulabilir ve transfer için en doğru zamana kadar bekletilirler. Hormon kısmında ise progesteronun belirli değerler altında olması gerekir. Üst seviyelerde olan progesteron embriyonun rahme tutunmasını engeller. Bu durumda da transfer için hormon seviyelerinin olması gereken aralıklara gelmesi beklenmektedir.